Dino, Sovyetler Birliği'nden sonra Londra ve Paris'e gitti. Paris'te ressam ve dekoratör olarak film çekim çalışmalarında bulundu.
Gertrude Stein, Tristan Tzara, Eisentein,Andre Malrauxve Pablo Picasso gibi dönemin önde gelen sanatçılarıyla dostluklar kurdu.
1939 yılında Türkiye'ye döndü, 1941'de arkadaşlarıyla Liman (Yeniler) Grubunu oluşturdu. Çeşitli dergilerdeki çizgi ve yazılarıyla, halktan yana, gerçekçi bir sanat görüşü ortaya koydu.
Çizgi ve desenlerin ön plana çıktığı resimlerinde işçi ve köylü tiplerini özgün bir üslupla işledi.
Başlangıçta Picasso'nun etkisinde kalan sanatçı, daha sonraları yapıtlarında özgün ve yerel bir senteze ulaştı.
Yeniler Gurubu'nun Liman çevresindeki balıkçıları konu alan ilk sergisini açtığı 1941 yılında Abidin Dino, siyasi nedenlerle önce Çorum Mecitözü'ne, sonra da Adana'ya sürgüne gönderildi. Adana'da Türk Sözü gazetesini yönetti.
Kel adlı bir oyun yazdı, ancak oyun hemen toplatıldı. Çukurova'nın pamuk işçilerini konu alan resimler yaptı. Resmin yanı sıra heykel ile de ilgilenen Dino 1943 yılında dilci Güzin Dino ile evlendi. Sürgün sona erince İstanbul'a döndü.
1952'de yurt dışına çıkış yasağı kalkınca Paris'e yerleşti. Fransa, Cezayir, Amerika gibi değişik ülkelerde sergiler açtı.
Fransa Plastik Sanatlar Birliği onur başkanlığı New York Dünya Sanat Sergisi danışmanlığı gibi görevlerde bulundu. 'İşkence', 'Atom Korkusu', 'Savaş ve Barış', 'Çıplaklar', 'Dört Kent', 'Dağ-Deniz' gibi birçok yapıtı çeşitli galeri, müze ve koleksiyonlarda yer aldı.Zaman zaman Türkiye'de kişisel sergiler açan Abidin Dino, 7 Aralık 1993 günü Paris'te hayatını yitirdi. Cenazesi İstanbul'a
getirilerek Aşiyan'da toprağa verildi.
****************************************************
Abidin Dino Hakkında Yazılanlardan Derlenmiştir...
Bana Mutluluğun Resmini Yapabilir misin Abidin?
Mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin ?"demiş Nazım. Abidin Dino 'da cevaben: .".....Gidebilseydik meserret kahvesine, İlk karşılaştığımız yereVe bir acı kahvemi içseydin. Anlatsaydık O günlerden, geçmişten, gelecekten,
Ne günler biterdi, Ne geceler... Dinerdi tüm acılar seninle Bir düş olurdu ayrılığımız, Anılarda kalan. Ve dolaşsaydık Türkiye'yi Bir baştan bir başa. Yattığımız yerler müze olmuş, Sürgün şehirler cennet. İşte o zaman Nazım, Yapardım mutluluğun resmini Buna da ne tual yeterdi; Ne boya... " şiirini yazmış ; sanıldığının aksine, resim yerine.
Çok güzel ellere sahipmiş Abidin Dino. Bilhassa kadınları etkileyen gizemli bir çekicilik taşırmış, pek yakışıklı olmamasına rağmen. El yazısı da aynı oranda etkileyici ve hoşmuş, kimsenin yazısına benzemeyen bir karaktere sahipmiş.
Öğrenim görmediği halde kendini yetiştiren ve bilgi sahibi olan bir insan Dino. Sanat, edebiyat, tarih hatta ekonomiye vakıf olacak kadar bilgili.
Öğrenim görmediği halde kendini yetiştiren ve bilgi sahibi olan bir insan Dino. Sanat, edebiyat, tarih hatta ekonomiye vakıf olacak kadar bilgili.
Üç dili rahatça konuşacak kadar allame-i cihan bir insan. Yabancı gazetelere makaleler yazar,şaşırtıcı yorumlarda bulunurmuş.
Resim yeteneği sadece yağlı boya tablo yapımı ile sınırlı değilmiş. Desen, karikatür, heykelle ilgilenir, doymak bilmeyen bir hevesle her şeyi yapmaya çalışırmış. Sadece bunlarla da yetinmemiş. Yazı ve tiyatro oyunları yazmış, futbol belgeseli ve fotoğraf çekmiş.
Hayatı seven ve güzelleştirmeyi bilen bir insanmış. Bir kır kahvesinde, söğüş domates ve peyniri, ziyafete dönüştürmesini bilecek kadar yaşamı zenginleştirme mektebinden geçmiş: Kısa bir vapur yolculuğunu; dünya turuna çevirecek kadar değerli bir insanmış .
Kanser olup hastalandığı son zamanlarında; hala insanlara umut aşılamaya devam etmiş ."Çok iyiyim.. Aslan gibiyim" diyerek; acı çekmesine rağmen , çevresindekilere durumunu yansıtmamaya çalışmış.
İstanbul Rumelihisarı'nda; mezarı, Selamiçeşme Özgürlük Parkı'nda; heykeli vardır.
Hayatı seven ve güzelleştirmeyi bilen bir insanmış. Bir kır kahvesinde, söğüş domates ve peyniri, ziyafete dönüştürmesini bilecek kadar yaşamı zenginleştirme mektebinden geçmiş: Kısa bir vapur yolculuğunu; dünya turuna çevirecek kadar değerli bir insanmış .
Kanser olup hastalandığı son zamanlarında; hala insanlara umut aşılamaya devam etmiş ."Çok iyiyim.. Aslan gibiyim" diyerek; acı çekmesine rağmen , çevresindekilere durumunu yansıtmamaya çalışmış.İstanbul Rumelihisarı'nda; mezarı, Selamiçeşme Özgürlük Parkı'nda; heykeli vardır.
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin? İşin kolayına kaçmadan hani Çok şükür, çok şükür bugünü de gördüm, Ölsem gam yemem, gayrının resmini yapabilir misin üstad...?
Abidin Dino'nun Anısına
İzmir'in yeni sanat mekanı "Printmaking Stüdyo Galeri" görsel etkinliklerinin ikincisinde Türk Resim ve Edebiyatının en önemli isimlerinden, D Grubu ve Yeniler Grubu öncüsü, Sergay Yutkeviç'in Film Dekoratörü, Nazım'ın çizgi dili, "Çingeneler" adlı filmin senaristi, "Goal!" adlı belgesel filmin yönetmeni; Abidin Dino'nun desen ve resimlerinden oluşan sergiyi İzmir'li sanatseverler ile buluşturdu.
Mezzaluna, Ege Sanat Tanıtım ve EM Tanıtım desteği ile; Dino'nun 13. ölüm yıldönümü anısına düzenlenen sergide, sanatçının 30'dan fazla eseri İzmir'li sanat izleyicisi ile ilk kez buluştu.
1913'te İstanbul'da doğan ve çağdaş Türk resim sanatının öncülerinden olan Abidin Dino'nun yaşamı çoğunlukla yurtdışında geçmiştir.
Daha doğduğu yıl ailesi, İstanbul'dan ayrılarak İsviçre'nin Cenevre kentine yerleşmiştir.
Mezzaluna, Ege Sanat Tanıtım ve EM Tanıtım desteği ile; Dino'nun 13. ölüm yıldönümü anısına düzenlenen sergide, sanatçının 30'dan fazla eseri İzmir'li sanat izleyicisi ile ilk kez buluştu.
1913'te İstanbul'da doğan ve çağdaş Türk resim sanatının öncülerinden olan Abidin Dino'nun yaşamı çoğunlukla yurtdışında geçmiştir.Daha doğduğu yıl ailesi, İstanbul'dan ayrılarak İsviçre'nin Cenevre kentine yerleşmiştir.
Sanatsever bir ailenin ve çevrenin içinde büyüyen Abidin Dino'nun resme olan ilgisi erken yaşlarda başlamıştı.
Bir süre Fransa'da kaldıktan sonra 1925'te ailesi ile birlikte İstanbul'a dönen Dino, Robert Koleji'ne girdi. Dino'nun edebiyata olan ilgisi, ressamlığı yanı sıra daha sonra da sürdü. 1931'de Artist adlı dergide ilk çizgileri yazıları yayımlanmaya başladığında 18 yaşındaydı.Bu arada Nazım Hikmet'in şiir ve oyun kitaplarına kapak desenleri çizdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder